"2013 Eylül" ayında yazılan yazılar.

yazan Özlem Pehlivan

Börek dediğin, ıspanaklı olsun da nasıl olursa olsun değil mi? 😀 Ne güzel sebzedir şu ıspanak yahu, her şeyi sevilerek yenir. İçinde demiri vardı, yoktu, yararlıydı, değildi gibi bilimsel yaklaşımlarla hiiiç işim olmaz. Lezzetli mi, gözümü de gönlümü de doyuruyor mu ona bakarım, gerisi lafügüzaf 😉

 

Malzemeler:

5 yufka

500 gr.ıspanak

250 gr.kıyma

1 iri soğan

tuz, karabiber

 

Sos İçin:

3 yumurta

5 yemek kaşığı yoğurt

1 çay bardağı süt

1/2 çay bardağı sıvıyağ

1/2 çay bardağı su

 

Hazırlanışı:

Az sıvıyağ eklediğiniz tavada soğanları kavurmaya başlayın. Renkleri dönmeye başladığında kıymayı ekleyin, suyunu salıp, tekrar çekene dek kavurun. İri iri doğradığınız ıspanağı ekledikten sonra, 2-3 tur karıştırıp, ıspanakların fazla pişmesine izin vermeden ocaktan alın. Damak tadınıza göre tuz, karabiber ve istediğiniz baharatlarla tatlandırın.

İç harcın ılıklaşmasını beklerken sosu hazırlayın. Yumurtaları kırıp çırpın ve sırasıyla yoğurt, süt, yağ ve suyu karıştırarak ekleyin.

Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine ilk yufkayı yerleştirin. Dışarı sarkan kısımları ortaya doğru büzerek içeri alın, her tarafının eşit yükseklikte olmasını sağlayacak şekilde rastgele büzüştürün.

Hazırladığınız sostan her yerini ıslatacak şekilde sürün. 2. ve 3. katlarda da aynı işlemi tekrarlayın. Yeni koyduğunuz her katta, sosu sürmeden önce ellerinizle hafif bastırın.

3.yufkayı da sosladıktan sonra iç harcını yayın. Kalan 2 yufkayı da aynı şekilde sırayla soslayarak harcın üstünü kapatın. En üste kalan sosun tamamını dökün.

Önceden ısıtılmış 170 derece fırında kızarana dek pişirin.

27 Eylül 2013
4.974 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Şayet bugüne dek evde yapılmışına denk gelmemişseniz, nar ekşisi tatmış saymayın kendinizi. Öyle farklı, öyle iddialı, öyle havalı yani.

“Hala köyde yaşayıp kendisi yapan ya da köyden hazır yapılmışı gelenler ne şanslılar” diye iç geçirmek, marketlerde ne olduğu belirsiz malzemelerle yoğunlaştırılmış ve raf ömrü uzatılmış “nar ekşisi sosu” yazılı, doğalıyla hiç alakası olmayan nar ekşisi kılıklılara el mecbur dönem çoktaaan bitti.

O “çok zahmetli” sözcüğünü de kabul etmiyorum, kullanılan nar miktarıyla, elde edilen ekşi kıyaslaması yapılırsa, çok olsa “pahada ağır” denebilir ama kesinlikle buna değer.

Üstelik şimdi tam zamanında; en bol, en olgun, en kırmızı, en lezzetli halinde, mevsimindeyiz narın. Şubat sonuna dek tükettiniz tükettiniz, sonrasında geçmişler ola, arayın ki bulasınız.

Meyvesini bol bol yediniz, suyunu sıkıp sıkıp içtiniz, ekşisini de yapıp kışa hazırlık baabında stoklamak şart oldu.

Şimdi, son derece pratik bir yöntemle en doğalından, mis gibi bir nar ekşiniz olacak.

Keyifle, sağlıkla, bereketle 😉

 

narrr2

Malzemeler:

sadece nar 😀

 

Hazırlanışı:

Öncelikle; 5-6 kg.nardan yaklaşık 350-400 ml. civarında nar ekşisi elde edebileceğinizi aklınızda tutun. Sonrasında buna göre, miktarını kendinizin belirlediği narları teker teker sıkın. Ben bu işi, şu kollu narenciye sıkacaklarıyla hallediyorum, tanelerini ayıklayıp robotta sıkan da var, katı meyve sıkacağından geçiren de, dolayısıyla adedi gibi sıkma yöntemi de tamamen size kalmış.

Elde ettiğiniz nar suyunu, geniş ve kalın tabanlı bir çelik tencereye süzerek alın ve kaynatmaya başlayın. Önce orta ateşte, fokurdadıktan sonra kısık ateşte, arada tahta bir kaşıkla üzerinde oluşan köpükleri alarak yoğunlaşana, kıvamını bulana dek kaynatın ki; bu da yaklaşık 3-4 saate denk geliyor.

Hepsi bu kadar 😉

* Narlar, evimizin minik bahçesindeki minik ağacımızdan 🙂

25 Eylül 2013
3.295 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

“Yeme de yanında yat” tabirinin kaba dille ‘cuk oturduğu’ lezzettir kendileri. Söze aldanıp, yemeden yanında yatmak görülmediği gibi akıl karı da değildir ama sonrasında yanında yatacağınız kişiyi illa ki hesaba katmanız gerekir. Malum pastırma; gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış 😀 (Sarımsak mıydı yoksa o :D)

* Fotoğraftakiler; Nisacığımın bu yılın iftar davetimde hazırlayıp getirdikleri, yine yeniden ellerine sağlık canım benim 😉

 

Malzemeler:

6 yufka

300 gr.pastırma

400 gr.rendelenmiş kaşar

2 iri domates

2 çarliston biber

sıvı yağ

 

Hazırlanışı:

Çemenlerini ayıkladığınız pastırmaları ve biberleri olabildiğince ince, kabuğu soyulmuş domatesleri küp küp dilimleyin. Rendelenmiş kaşar peynirini ekleyip, ezmeden karıştırın.

Yufkaları üçgen olacak şekilde dörde bölün. Uzun kenarına iç malzemeden koyun, kenarlarını içe doğru kıvırıp, sigara böreği şeklinde -daha gevşek ve daha kalın olmalı- sarın. Açılmaması için uçlarını suyla ıslatarak yapıştırın. Tüm üçgenleri bu yöntemle hazırlayın.

İyice ısıtılmış sıvıyağda, arkalı önlü kızartın. Tavadan aldığınız börekleri bir süre kağıt havluda bekletmek ve sıcak tüketmek önerimdir, yabana atmayın 😉

* “Pastırma, kaşar ve yağ buluşması çok ağır gelir” diyene; üstlerine yumurta sarısı sürerek veya önce yumurtaya sonra galeta ununa bulayarak, fırında da son derece lezzetli börekler yapmak mümkün.

** Yağda yaparken de önce yumurtaya sonra galeta ununa bulayarak kızartılabilir ama içeriği zaten ağır olan bu böreğe eklenen yumurta, daha da ağırlaştırdığından ben tercih etmiyorum.

*** “Pastırma yerine sucuk, salam v.s. koyabilir miyim?” diye aklınızdan bile geçirmeyin, paçanga olmaz o 🙂

16 Eylül 2013
6.844 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Efenim, “nerelerdesin, tarifler niye gelmiyor?” diye merak edip soran olmasa da, gizliden takip eden o minik grubumdaki her bir üyeyi bilgilendirmek kendime yarar zihniyetiyle; “tatildeydim şekerim” diyor, ardından da adı standart, yapılışı her zamanki gibi yine şahsıma münhasır, olmazsa olmaz favorilerimden biriyle devam ediyorum kaldığım yerden.

Hoşbuldum 🙂

* “Bildiğin patates püresi işte!” dediğini duyar gibi oluyorum; o bildiğinden değil işte bu, bir kez yap, ye, yedir, sonrasında namın yürüsün, demedi deme 😉

 

Malzemeler:

5 orta boy patates

750 ml.süt

2 yemek kaşığı tereyağ

1 tatlı kaşığı tuz

 

Hazırlanışı:

Patatesleri soyup, iri parçalar halinde doğrayın. Üzerlerini hafif geçecek kadar süt ekleyin. Tuz ve tereyağ küplerini de ekleyip, pişirmeye başlayın. Dibinin tutmaması için arada karıştırarak, patatesler iyice yumuşayana, ezilecek kıvama gelene dek pişirin.

Bu aşamada minik not; tereyağı ve tuzu ben göz kararı koyuyorum, yaklaşık ölçü yazdım, arttırıp eksiltebilirsiniz. Ayrıca, eklediğiniz süt, patatesin cinsine göre pişmesine yetmeyebilir, bazı zamanlarda 1 litre eklediğim bile oluyor benim, kontrollü pişirmenizde yarar var.

Yeterli kıvama geldiğinde ocaktan alın, blender yardımıyla ezin. Serviste kullanacağınız kap, şekillendirme, süsleme tamamen tarzınıza kalmış 😉

12 Eylül 2013
3.135 görüntüleme
Sarı Çerçeve - Hediyelik Çerçeveli Posterler

Arama

Özlem Pehlivan

12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...

Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...

Facebook Sayfası

Arşiv

tr_TRTurkish