İçini, İçine Kusmak
Kategori: Blog, Yaşamalı
İçini, İçine Kusmak

Bir susarsınız erdem olur, çok susarsınız direniş olur, hep susarsınız işkence olur… Tabi hangi taraf için işkence olacağı çok da açık değil. Çoğu kez söylenecek birşey olmadığı için susulur. Söylenecekler olup da karşı tarafın anlamayacağı veya yanlış yorumlayabileceği düşünüldüğünde de susulur. Kaygısız susmak -çoğu kez yaptığım şey- yani susabilmekse, apayrı birşeydir.

Karşındakiyle yakınlığını ortaya koyar. Bir insanla hiç düşünmeden, kasmadan, sıkılmadan uzun süreler susabiliyorsan ve bu seni rahatsız etmiyorsa ait olduğun yerdesindir, bırakıp gitmemek gerek!… “Sustuk, oturduk!” serzenişinin çok ötesinde sadece o anın paylaşımı kalır ortada… Bir kez olsun tanık olmuşsanız, korkutur bazı insanların suskunluğu, konuştuğu sürece herşey yolundadır çünkü. Söyleyeceği şeyin önemi yoktur, ne söylerse söylesindir, sonrasını bilirsiniz çünkü uzayan zamanın… Tamamen içgüdüsel olarak yapsam da bende de, o konuda bittiğim, o insandan gittiğim andır susmak. Cezaların en kötüsüdür bilirim ama hiçbir kelimenin dolduramayacağı bir yerdeyseniz ve yangında kurtarılacak hiçbirşey kalmamışsa artık, susmak zamanıdır…

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş…
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi…
Ne gece, ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz…
Ben de söylenmişleri söylüyorum, yeni biçimde…
Hiçbir biçim kalmamış dünyada denenmedik…
Bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde…
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu, nasıl haykırıyorum…
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim…
Ama bir başka seven yok, benim sustuğum biçimde…

Aziz NESİN

08 Ağustos 2008
2.585 görüntüleme

Benzer Yazılar

Facebook Yorumları

Sarı Çerçeve - Hediyelik Çerçeveli Posterler

Arama

Özlem Pehlivan

12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...

Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...

Facebook Sayfası

Arşiv