"portakal" etiketiyle yazılan yazılar.

yazan Özlem Pehlivan

Ah ne talihsiz sebzedir kereviz; sevenini bulabilmek bile zorken, “bayılırım” diyene rastlamak mümkün değil gibi sanki. Eee ne yapmak gerek; tüm sebzeler gibi tüketilmesi şart olduğundan, çeşitlendirerek, başka başka malzemelerin arasına çaktırmadan gizleyerek sevdirmek gerek.

Efendim, “asla ağzıma sürmem!” diyenlere, kereviz olduğunu söylemeden bu tarifin tadına baktırmanız kafi, gerisi kendiliğinden gelecek, “daha yok mu?” denecektir, garanti 😉

 

Malzemeler:

1 büyük boy kereviz

1/2 limon suyu

1 çay kaşığı tuz

1 orta boy elma

4-5 yemek kaşığı süzme yoğurt

4-5 yemek kaşığı mayonez

2 diş sarımsak

1/2 su bardağı çekilmiş ceviz

1 portakal

kereviz2

Hazırlanışı:

Limon suyu ve tuz koyduğunuz kaba, kabuklarını soyup rendelediğiniz kerevizleri ekleyin. Karıştırıp ovun, suyunu sıkıp bir kaba aktarın. Üzerine soyulmuş elmayı rendeleyin.

Yoğurt, mayonez, ezilmiş sarımsak ve cevizi karıştırarak sosunu hazırlayın, elma ve kerevizle buluşturun, iyice karıştırın.

İri bir portakalı, kabuklarını soymadan düzgün yuvarlaklar halinde dilimleyin. Her dilimin üzerine 2-3 yemek kaşığı salatadan koyup, ceviz ya da uyabileceğini düşündüğünüz başka bir malzemeyle süsleyin.

30 Ocak 2014
3.454 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Pişerken evin her yerine yayılan mis portakal kokusu bile yeterken, lezzetinin bahsini geçirmeye dermanım kalmadı desem yeridir.

Taze demlenmiş çay, koyu bir kahve ya da soğuk süt, tercihiniz ne olur bilemem yanında tüketmek için ama kesinlikle balkonda olmalısınız.

Pişer pişmez, dumanı üstündeyken masanıza koymalı; o mis kokusunu nazlı nazlı salgılarken, uzanmış ayaklarınız ve kapalı gözlerinizle portakal kokulu havayı içinize çekmeli, birlikte dinlenmelisiniz.

 

Malzemeler:

2 yumurta

1 su bardağı şeker

1 çay bardağı süt

1 çay bardağı sıvıyağ

1 paket vanilya

1 paket kabartma tozu

2 su bardağı un

1 portakal

 

Hazırlanışı:

Portakalı sıkın, kabuklarını minik küpler halinde doğrayın.

Yumurtaları şekerle çırpın. Çırpmaya devam ederken sırasıyla süt, yağ, portakal suyu, vanilya ve son olarak da kabartma tozu-un karışımını ekleyin.

Hazırladığınız kek karışımını her bir kalıba, yarısını biraz geçecek şekilde paylaştırın.

Kesilmiş portakal kabuklarını üzerlerine serpiştirin.

Öncede ısıtılmış 170 derece fırında, yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

 

30 Nisan 2013
3.145 görüntüleme

yazan Özlem Pehlivan

Geçtiğimiz günlerde sevgilimle Adrasan’da haftasonu kaçamağı yaptık. Herkesin tatil anlayışı farklı tabi, en canlı örneklerini de gördük bir kez daha. Eğer betonlaşmış, kirlenmiş, gürültülü şehir hayatından yorulduysanız, yükselen binaların arkasında güneşi kaybedenlerdenseniz, bozulmamış güzellikler arıyorsanız, kuş seslerini, ateş böceklerini özlediyseniz, sakinlik, huzur ve sessizlik istiyorsanız, yemyeşil bir manzaraya ve yeşilin bittiği yerde başlayan denize karşı uyumak ve uyanmak istiyorsanız, omuzlarınızdaki tüm yükleri, kafanızdaki tüm sorunları, iş sıkıntılarınızı, sonrasında daha güçlü bir siz olarak taşıyabilmek için geçici bir süreliğine bırakıp, kendinizi mutlu etmek için birşeyler yapmak istiyorsanız; Adrasan’dan daha iyisini bulamayacağınızın garantisini verebilirim.

Adrasan ya da yeni ismiyle Çavuşköy, portakal ve nar bahçeleri arasında doğanın tüm cömertliğini sunduğu,  eski uygarlıkların günümüze uzanan kalıntılarıyla dopdolu bir yer. Torosların Akdenizle buluştuğu, zirveleri karlarla kaplı Beydağlarının yakınındaki Adrasan, 2 km.’lik kumsalıyla Antalya körfezinin batısındaki son liman. Tam bir balık cenneti, kıyıda olta sallayıp şansınızı deneyebileceğiniz gibi, kiralık teknelerle masmavi denize de açılabilirsiniz.

Biz Papirus Otel’de konakladık, çok güzel bir butik otel, tam bir aile işletmesi. Zamanımızın büyük bölümünü otelde geçirdik.

Çok güzel bir bahçeye sahip.

Sabahları hafif bir kahvaltı, akşamları lezzetli ev yemekleri var.

Hamaklara uzanıp dergilerimizi okumanın,

havuzunda yüzüp güneşlenmenin,

otelin ev sahiplerinden Balım’ın kendisiyle ilgilenmemiz için  tüm sevimliliğiyle engelleme çalışmalarına rağmen, çıplak ayaklarla bastığımız çimenlerin üzerinde, tavla ve dart oynamanın keyfine doyamadık.

Havası Antalya’nın boğucu sıcağına  göre mükemmel, akşamları hafiften üşüyüp üstünüze uzun birşeyler giyme ihtiyacı hissedebilirsiniz.

En keyifli bölümlerden birini neredeyse unutuyordum; öğle yemekleri… İlkinde seçimimizi denizin karşısına, ağaçların altına kurulmuş köşklerde gözleme, katmer, ayran ve üstüne bir demlik çaydan yana kullandık, tek kelimeyle mükemmeldi! Ertesi gün, ilerde denize karışan suda keyifle yüzen ördekleri izlerken, bugüne kadar yediklerimizin en iyisi olduğuna karar verdiğimiz sac kavurma yedik. Yolunuz düşerse, kesinlikle o eşsiz lezzetleri tatmanızı öneririm.

Nerededir ve nasıl gidilir diyenlere; Antalya’dan 95 km ve Kemer’den 55 km uzaklıkta olan Çavuşköy (Adrasan) Kumluca ilçesine bağlı.  Özel aracınızla Antalya’dan Kemer-Kumluca yönünde yaklaşık 80 Km ilerledikten sonra Adrasan (Çavuşköy) tabelasından sola dönerek 15 Km’lik bir yolla ulaşabileceğiniz gibi, Antalya Otogarı İlçeler  terminalinden Adrasan Tur otobüsleriyle de rahatlıkla gidebilirsiniz. İyi tatiller 😉

04 Ağustos 2008
4.209 görüntüleme
Sarı Çerçeve - Hediyelik Çerçeveli Posterler

Arama

Özlem Pehlivan

12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...

Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...

Facebook Sayfası

Arşiv

tr_TRTurkish