Beklentisizim
Kategori: Blog, Yaşamalı
Beklentisizim

Hiç beklentisiz sevdiniz mi? Yani; “bugün telefon etmedi” demeden, “şu an nerede acaba?” diye kendi kendinizi yemeden, “doğumgünümü hatırlayacak mı acaba?” diye bir beklenti içine girmeden sevdiniz mi hiç? Onun, size ait bir mal olmadığını kabul edip, onu özgür yaşamı ile sevmeyi denediniz mi?

Yanında gördüğünüz kız arkadaşlarının da tıpkı erkek arkadaşları gibi, sadece arkadaşı olabileceğini düşünüp,  herhangi bir erkek varken davrandığınız gibi davranıp, aldırmıyormuş gibi yapmadan, gerçekten aldırmadan, -bitecekse biter, bunu değiştiremem, beni sevmeyi bırakmasını değiştiremeyeceğim gibi- diye düşünüp, onu yersiz kıskançlıklara boğmaktan ve kendinizi yıpratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç?

Hiç beklemeden çalan bir kapıda onu karşınızda görmek ne güzeldir bilir misiniz? Beklemeden gelen bir ‘seni seviyorum’ mesajının tadına varabildiniz mi hiç? Siz istediğiniz için değil, o istiyor diye yapıldı mı bunlar? Ve beklentisiz sevmenin tadına bakabildiniz mi hiç?

“Bugün beni hatırlamadı” yerine, “hiç beklemiyordum geleceğini” diyebilmek ne güzeldir oysa… Onu ve kendinizi boğmadan sevebilmek ne güzeldir… Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadına varabildiniz mi hiç? Yapılmamış davranışlar, söylenmemiş sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi aşk çıkmazında kaybedeceğinize, beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu?

Beklentisiz sevin! Niye aranmadım diye düşünüp kendi kendinizi yiyeceğinize hiç beklenmedik bir ‘seni özledim’ mesajı ile aşkı yakalayın! Beklentisiz sevin! O sizin sevgiliniz olduğu için, ona tapulu malınız gibi, çantanız, arabanız gibi davranma hakkınız olduğunu düşünmeden… Sevgiye karışan beklenti denen illeti hemen silin aşkın ak sayfalarından. Göreceksiniz ki; o zaman aşk, bir başka güzel… Göreceksiniz ki; o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda bıraktığı tat, yıllanmış şarap gibi, beklenti zehirine karışmadan bir başka döndürüyor insanın başını…

Ben artık öğrendim, beklentisiz seviyorum. Yanyana değilken nerede olduğunu, kiminle ne yaptığını merak etmiyorum, şüpheler, kıskançlıklar kemirmiyor beynimi, iyi olduğunu biliyorum ve her ne yapıyorsa bitirdiği zaman bana geleceğini… “Beni niye aramadı?” diye geçirmiyorum içimden, geleceğe dair iyi ya da kötü düşüncelerim, beklentilerim yok. Ben, bugün hissettiğim sevgiyi, yine bugün yaşıyorum… Onun yanımda olduğu anlar o kadar değerli ki! Öyle mutlu, öyle huzurluyum ki yanındayken, beklentilerle mahvetmiyoruz o anları. Beklentisiz seviyoruz. Sevdiğimiz için seviyoruz. Geçmişsiz, geleceksiz, beklentisiz, anlık seviyoruz…

Düne kadar böyle miydim; HAYIR!!! Başlarda çok zor geldi, her insan gibi beklentiye girdiğim anlarım çok oldu ama öyle zamanlarda önce kendimi, sonra da onu ne kadar üzdüğümü gördüm 🙁

Hala bazen aklımın yavaşça kaydığını hissettiğim zamanlar olmuyor değil, ama öyle anlarımda hemen durdurup, toparlıyorum kendimi. Çünkü; ne kadar gereksiz olduğunu görüyorum ve öyle zamanlarda farkında olmadan öyle şeyler yapıyor ki beni mutlu eden, beklesem ya da daha kötüsü dile getirsem asla o kadar mutlu olamayacağım şeylerle şaşırtıyor beni her seferinde… En önemlisi, bunları ben söylemeden, istemeden, içinden geldiği için yapıyor, işte, böylesinin çok daha güzel olduğunu anladığım andan beri beklentisizim. Ve belki de bu yüzden beklentiye girdiğimde ikimizi de kasacak ve belki de olmayacak herşey şimdi düşündüğüm anda beni şaşırtacak bir hızla oluveriyor 🙂

Zor değil, inanın hiç zor değil! Deneyin! Beklentisiz sevmeyi deneyin bir gün, sadece bir gün deneyin, ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacak ve beklentilerle boğduğunuz aşklarınıza acıyacaksınız… 😉

15 Eylül 2008
3.674 görüntüleme

Benzer Yazılar

Facebook Yorumları

1 Eski Yorum

  1. ..ilk başta yazıyı okumaya başladım sandımki beni anlatıyor
    ..devamı butonuna bastım birde baktım ne göreyim tonlarca yazı ..gerçek şuki tamamını okumadım :/ ..hala bunalımdayım galiba

Sarı Çerçeve - Hediyelik Çerçeveli Posterler

Arama

Özlem Pehlivan

12 Ocak doğumlu, sevimli bir oğlak burcu kadını...

Okumayı çok seviyor. Günde 50-100 sayfa okumadan rahat edemiyor. Başucunda en az 3-4 kitap var. Okumayı sevdiği kadar yazmayı da seviyor, değer verdiği ve yüzünü güldürebilen herkese sürekli yazıyor...

Facebook Sayfası

Arşiv